Sumud Filosu neyi ifade ediyor? Bu girişim sadece insani yardım mı? Milletvekillerinin filo katılımı tartışması bize ne anlatıyor? Bu, güvenlik ve koordinasyon adına mı yapıldı, yoksa gereksiz bir siyasi bariyer mi oluşturuldu? Sivil bir insani yardım konvoyu denizde saldırıya uğrarsa kim, ne zaman ve nasıl sorumluluk almalı? Bir müdahale durumunda liman denetimleri, hedefli yaptırımlar ve silah ihracatının askıya alınması gibi adımlar ne kadar etkili olur? Türkiye bu tabloda nasıl bir rol üstlenmeli? Diplomasi, güvenlik ve iç siyaset boyutları bir araya geldiğinde tutarlı bir politika üretilebiliyor mu? Türkiye ile İsrail arasındaki deniz ticareti bu insani girişimin mesajını gölgeliyor mu? Avrupa’daki örneklerde olduğu gibi, liman işçileri ve sendikaların tavrı Türkiye’de de uygulanabilir mi?
